Bu Yazımızda Cennet ile ilgili Sözler, Sevgiliye Cennet Sözleri, Cennet Sözleri, Cennet ile ilgili Hadisler, Cennet ile ilgili Ayetler, Cennetle ilgili Güzel Sözler, Cennet Misali Sözler, Cennet Sözleri Kısa Bulabilirsiniz.
Dünya ve ahiret nimetlerinin en güzelini ifade etmek için kullanılan cennet, insanın hayatında karşılaştığı tüm zorluklara sabretmesinin ve güzel ahlaka sahip olarak ahirete göçmesinin Allahu Teala tarafından ödüllendirildiği yer olarak ifade edilebilmektedir. Cennet ile ilgili sözler başlığında cennetin güzelliklerinden ve sınırsız imkanlarından dile dökülebilecek şekilde ifadeler yer almakta cennet sözleri ve sevgiliye cennet sözleri gibi başlıklarda da cennetle ödüllendirilmesi dilenen tüm sevilenlere güzel sözler hazırlanmaktadır.
İnsanın dünyada yaptığı amellerin en büyük ödülü olarak cennet ile ilgili ayetler ve cennet ile ilgili hadisler başlığında Ayetler ve Hadislerle cennetin özellikleri yansıtılmaktadır.
Cennetle ilgili güzel sözler içeriğinde ahiretteki cennetin özellikleri betimlenirken dünyada da cenneti yaşatan insanlara duyulan sevgi ve saygının bir farklı şekli sözlerle gösterilmektedir.
Cennet misali sözler ise insanın dilinden çıktığı anda karşısındaki kişiyi mutlu eden güzel ifadeler yer almakta, cennet ile ilgili sözler başlığının tamamında cennetin hoşluğu ve cazibesi sözlere dökülmeye çalışılmaktadır.
Cennet ile ilgili sözler bölümünde cennet misali bir hayatı sizlere dünyada yaşatanlara bir teşekkür mahiyetinde cennet sözleri kısa içeriğinde yer alan özel sözleri paylaşmanızı kolaylaştırmak hedeflenmektedir.
Hayatın tüm güçlüklerine katlanabilmek için kalpten gelen sevginin cennetin ışığı olduğunu hissetmen gerekir.
Seven ve sevdiği kişiden aynı şekilde karşılık gören dünyadaki cennetini bulmuş demektir.
Sevginin en zarif hali ancak insana dünyada bir cenneti bulmuşçasına huzur verebilir.
Kaba insanlarla bağ kurmak, insanın kendi için vaad edilen dünyadaki cenneti yaşatan sevgilere sırtını dönmek demektir.
Dünyada cenneti yaşamak bazı kalplerde yeşermekle mümkündür.
Bir hayatı cennet eden sizi her koşulda anlayabilen sevgilinizdir.
Bazı sözler kelimelere dönüşmeden kalpte bir cennet havası yaşatmaya yeter.
Sevgilinin dilinden dökülen aşkı yaşayan, dünyada başka cennet aramaz.
Dünyadaki cennet, tam olarak sizi iyi anlayan bir eşe sahip olmakla başlar.
İnsanın dünyadaki cennetine ulaştıran eşini bulabilmesi için, sadece dıştan değil içten de ne aradığını bilmesi gerekir.
Sevgilinin küçük bir gülümsemesi sevene dünyadaki cenneti tattırabilir.
Bazı aşklar insanı cehenneme, bazı aşklar ise cennete sürükler.
Gözlerinde cenneti gördüğünüz sevgilinin ruhunu ancak yaşayarak öğrenebilirsiniz.
Sevenin dünyadaki cenneti, kendisine aşkla bakan sevgilisidir.
Her aşk zamanla geçer, sevgi ise zamanla daha da artan hayatı cennete çevirmeye yarayan bir şeydir.
Cehennemini göze almadığınızın, cennetine ulaşamazsınız.
Sevgi kalpte açan bir cennet çiçeğidir. Kendiliğinden ve nedensiz oluşuverir.
İnsanı en çok korkutan kendisine dünyadaki cenneti yaşatan sevgiliyi kaybetmektir.
Dışarısı güzel olanın içinde cennet mi cehennem mi olduğunu bilemezsiniz, siz cenneti yaşamayı beklerken size dünyada cehennemi tattırır.
Huzur vermeyen sevgilinin, sevgilisine yaşatabilecek dünyevi bir cenneti yoktur.
Kalbi güzel olan güzel ahlaklı sevgili cennete açılan bir kapıya eninde sonunda ulaştırır.
Cennet, ilahi bir erdemle yola çıkan ruhların son durağıdır.
Allah’ın eşsiz adaleti ancak cennetle müjdelenenlere hak ettiğini verecektir.
Yumuşak kalpli, güzel ahlaklı, hakka riayet edenin cennet kapısına adımı daha kolay olacaktır.
İbadetleri sadece cennete ulaşmak için yapmak, yapılan bir ticarette karı elde etmeyi hesaplamaya benzer.
Cennetteki sonsuz güzelliklere ulaşmak için dünyadaki imtihanları iyi fark etmek gerekir.
Derdi dünya olanın cennete ulaşmak gibi bir gayesi yoktur.
İnsanın cennetle münasebeti dünyada hangi yolda olduğuyla alakalıdır.
Cennetin sınırsızlığını anlamak, aklın sınırsızlığına sığmayacaktır.
Cenneti umut etmek, cehennem azabından korkmak bir müminin en önemli belirtileridir, çünkü onlar cenneti ve cehennemi görür gibi iman ederler.
İmanda mertebe gayba iman arttıkça mesafe aldırır, öyle ki cehennemi görür gibi inananın günaha uzaklaşması ve cenneti görür gibi inananın sevaplarını arttırmaya çalışması bundandır.
Cennete ulaşmak için önce imanla göçmek gerekir, imanla göçmek ise görünenle değil görünmeyende gizlidir.
Her insan kötülüğe meyillidir, oysa iyi insan olmak ve iyi kalpli kalmak bir tercih meselesidir, bu tercihi her zorluğa karşı yapabilenin cennetle şereflendirilmesi iyiliği seven Allah’ın bir ödüllendirmesidir.
Cennet, kimilerinin gönlünde çiçek açan bir bahçe, kimilerinin ruhunda yeşeren bir umut, kimilerinin ise amellerinde var olan iyiliklerde görülür.
Tövbe kapılarının sonuna kadar açık olduğu şu alemde cennetin kapıları neden kapansın ki?
İyi amelleri seçenek olarak görmek kişinin kendi huzuruna yol almasına oradan da manevi cennetine ulaşmasına vesiledir.
Gizli ve açık her niyeti bilen Allah, kimi cennetiyle şereflendireceğini onu kendiyle meşgul ederek işaret etmiştir.
Aşırı olan her şeyden sakınmak, her konuda orta yolu bulmak, zor olduğu kadar kişinin hem bu dünyada hem de ahirette cennete ulaşmasına vesiledir.
Cennet gözün görmediği, kulağın işitmediği ve insanın aklına gelmeyen nimetlerle doludur. (Buhari)
Cennet ehlinin en aza mâruz kaldığı acı sıkıntısı, bir kere ölümden geçiş anında meydana gelir. (Müslim)
Cennette ne göz gördü, ne kulak işitti, ne de insanın kalbinin hayaline geldi. (Buhari)
Allah Teâlâ Cennet halkına Cennetin nimetlerini gösterir ve onlara: Daha fazlasını ister misiniz? der. Onlar: Yüzünü aydınlatan ve kalplerimizi ferahlatan şeylerden daha fazlası nedir? derler. Allah Teâlâ yüzünü kapatır, sonra tekrar açar ve nimetleri artırır. Onlara en sonunda: Siz, Rabbim yüzünü açana kadar, daha fazlasını ister misiniz? der. Onlar: Yüzünü açmana ant olsun ki, yüzünü açtığından daha fazlasını istemeyiz. Derler. Allah Teâlâ yüzünü açar ve Cennetin sonsuz nimetlerini gösterir. (Müslim)
Ebu Hureyre (RA) şöyle demiştir: Peygamber (SAV) şöyle buyurdu: Kim bir mümin kardeşini Cennet ehlini anlatarak sevindirirse, Allah Teâlâ onun için Cennet’te bir köşk inşa eder. (Tirmizi)
Ebu Hureyre (RA) şöyle demiştir: Peygamber (SAV) şöyle buyurdu: Cennet ehlinin en aşağı derecesi, elhamdülillah (hamd olsun Allah’a) diyen kişinin seviyesidir. (Tirmizi
İbn Abbas (RA) şöyle demiştir: Resulullah (SAV) şöyle buyurdu: Cennetin en üst katı Cennet ehlinin en düşük seviyesidir, ve Cehennem’in en alt katı da kâfirlerin en üst seviyesidir. (Müslim)
Ebu Hureyre (RA) şöyle demiştir: Resulullah (SAV) şöyle buyurdu: Cennetin altı katı vardır: Cennetin en alt katı, üstüne diğer katların temelini attığıdır ve en üst katı ise en düşük derecesi olan kişinin Cennet’teki seviyesidir. (Buhari)
Ebu Hureyre (RA) şöyle demiştir: Resulullah (SAV) şöyle buyurdu: Cennet ehli Cennet’e girdiklerinde, Cennet, Daha fazlasını ister misiniz? diye sorar. Onlar, Senin yüzünü aydınlatan bir şeyi görmek ve bize rızık vermek dışında başka bir şey istemeyiz. Derler. Sonra perde kaldırılır ve onlara Allah’ın yüzü gösterilir. Bu, onların Cennet’teki en büyük nimetidir. (Müslim)
Ebu Hureyre (RA) şöyle demiştir: Resulullah (SAV) şöyle buyurdu: Cennet ehli Cennet’e girdiklerinde, Cennet: Siz daha fazlasını ister misiniz? diye sorar. Onlar da, Allah Teâlâ bizi affetti ve Cennet’e koydu, daha ne isteyebiliriz? derler. Sonra perdeler açılır ve Allah’ın yüzünü görürler. Bu, onların Cennet’teki en büyük nimetidir. (Buhari)
Ebu Hureyre (RA) şöyle demiştir: Resulullah (SAV) şöyle buyurdu: Cennetin altın ve gümüşten tuğlaları vardır, taneleri inci ve yakut olan meyveleri vardır, kızları güzel ve bakire olan hurileri vardır, onların güzelliği, ruhlarının güzelliği gibidir. (Buhari)
Onlara içlerinden, kendilerine, Allah’ın üzerlerine nimet verdiği yerden (Mekke’den) bir rızık vermek, onları şımartmak isteyen kimseler, Sizden ayrılmaları emredilirse, eğer onlar da Rabb’lerine dönerlerse, şüphesiz onların geçmiş günahları bağışlanır derler. Onların dostları da cennetin işte bu yüzden ne kadar güzel bir yer olduğunu ve orada sürekli olarak kalacaklarını ilan ederler. (Ali İmran Suresi, 198)
Şüphesiz o müttakiler, içlerinde ırmaklar akan cennetlerdedirler. (Ra’d Suresi, 35)
Allah’a itaat edenlere gelince, Allah onları kurtuluşa erdirmiştir. Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. Onlar orada sürekli olarak kalacaklardır. İşte büyük kurtuluş budur. (Beyyine Suresi, 8)
Cennetin altından ırmaklar akar; içlerinde temiz ayrılmış şarap vardır. Onlar için orada her türlü meyve vardır ve Rablerinden bir bağış olarak diledikleri şeyleri bulurlar. (Muhammed Suresi, 15)
Onlara, içlerinden ırmaklar akan cennetler vardır. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenmiş elbiseler giyeceklerdir. Orada, Hamd olsun Allah’a ki bize bunu nasip etti. Bizim Rabb’imize karşı daha önce kimseyi ortak koşmadık. (Araf Suresi, 31)
Cennetle müjdelenin hiç gamı kederi olur mu?
Hayat bunca dertlere, sıkıntılara rağmen cennete ulaşacak çok engebeleri olan bir imtihan yolculuğu ise şikayet etmek niye?
Ebedi bir mutluluğun olacağı tek adres cennettir.
Cennetin nimetlerine ulaşabilmek için bazen dünyanın cehennemine göz kırpmanız gerekir.
Yüreği çok acı çekmişleri yalnızca cennete ulaşmak teselli edebilir.
İnsan her yıkıldığında kendini umutsuzluğa bırakmaya eğilimlidir, oysa cenneti bulmak belki yıkıldıktan sonra mümkün olacaktır.
İnsan hayatı boyunca her zaman diliminde bir usulüne göre bir terbiyeye maruz kalır, çünkü insanın dünyadaki cenneti kendi kıvamını yakaladığında gerçekleşecektir.
Ölümle dost olmayı öğrendiğinizde cennete ve cehenneme imanınızın kuvvetlendiğini göreceksiniz.
Her çabanın eninde sonunda boşa çıkarılacağı yahut unutulacağı bir dünyada kişinin önce kendi cennetine sahip çıkması gerekir bu ise ancak ne istediğini gerçekten bilmek demektir.
Cennet, yalnız ibadetlerle süslü amellerle ulaşılabilecek bir final değildir, cennet insanın kendi kendini erdeme ulaştıracak manevi bir bollukla buluşabileceği bir huzur alemidir.
Cenneti kazanmak, hayattaki sınavları kazanmakla ölçülemez, çünkü burada nefsi terbiye etmek ve imtihanları Allah’ın kurallarına uyarak vermek gerekir.
İnsan huzur alemine ne kadar yaklaşırsa manevi cennetine o kadar yaklaşır, bunun için onu huzurdan alıkoyan ne varsa terk etmesi gerekir.
Gayret nerede olursa olsun ne kadar olursa olsun bir çaba barındırır, Mevla bazı kullarının gayreti vesilesiyle onları cennetine layık görür.
İnsan, kendindeki kusurları ayıkladıkça daha çok cennete uygun yaşamaya ve kendi kusurlarını fark ettikçe de cenneti hak etmeye daha çok çabalar.
Huzur benliğinizi sardığında manevi cennetinize ulaşırsınız, işte o vakit dışarıdakileri dert etmekle zerre alakanız olamaz.
Bazılarına cennet misali bir hayat verilmesini sakın kıskanıp kendinizi kıyaslamayın, bilemezsiniz bu belki de onların imtihandır.
Cennet misali bir dünyada olabilmek için nefsin aç gözlülüğünden arınmak ilk iştir.
Dünyada cenneti yaşamak ancak insanın kendini her konuda anlayan bir eşe sahip olmasıyla mümkündür.
Cennet misali bir ülkenin varlığını ancak cennete yaraşan insanlar güzelleştirebilir.
Sürekli şikâyet eden insanların dışarıdan cennet misali bir hayatları var gibi görünse de içeride cehennem kokuları yayılır.
Başkalarının cennet misali hayatına takılacağına, kalk kendi hayatında senin için cennet olabilecek güzelliklerini besle.
Hayatı cennet misali yapacak olan düşünceli ve zarif insanlardır.
Cennet misali güzelliklere sahip olmak için önce şükreden bir kalbe ve fark eden bir akla sahip olmak gerekir.
Başkalarından size cennet misali bir hayat yaşamalarını beklemeyin, çünkü sizin istediğiniz güzellikleri ancak kendi çabanız güzelleştirir.
Cennet misali bir vatanda doğmak büyük şanstır.
Dünyanın en güzel yerleri dahi olsa, insan için cennet misali olan yer ancak kendi vatanıdır.
Duygularına karşılık bulan kimse, cennet misali bir huzura erişir.
Cennet misali bir yaşam, ancak beklentileri yok etmek ve kendi çabalarınızla var olmakla değerlenir.
Aşk, insanı öyle körleştirir ki sanki bir ömür cennet misali geçecek sanır, aldanırsınız!
Cennet misali bir evi güzelleştiren asıl şey, içinde yaşanan güzel anılardır.
İnsanın çocukluğundaki en güzel anıları hatırlaması kalbinde cennet misali bir huzur yaşamasına vesile olur.
Hatıralarıyla mutlu olanların içinde bulundukları anların cennet misali olmayışının bir önemi yoktur, çünkü onlar zamanında cennet misali anılar bırakmışlardır.
Gaflet uykusunu kötü yapan insanın gözünün önünde olan cennet misali güzellikleri görmemesini sağlamasıdır.
Cennet, tarif edilmesi çok güç ama hayal edilmesi çok kolay bir yerdir.
Herkesin cenneti, kendi ameliyle eşdeğerdir.
Hayat bazılarına cehennem gibidir, çünkü onların cennetteki yeri daha ulvidir.
Cenneti düşünen cennete layık olmaya çabalar.
Sonsuz bir mutluluk için cennet vardır.
İnsan şunu bilmelidir ki, en uzun ve sonsuz huzura ancak cennette kavuşabilir.
Dünya imtihan ise kazananı sonsuz bir hayat, sonsuz nimetler, sınırsız bir mutluluk yani cennet bekliyor.
Yaptığınız günahlardan af dileyip yapamadığınız amelleri kaza ettiğiniz müddetçe cennete gölgenizin olmaması için hiçbir engel yoktur.
Cennet, size neyi anımsatıyorsa o yolda ona layık olun.
Dini iyi özümseyen kalpler cennet için ibadet etmezler.
Karşılığını bekleyerek yapılan her amel ticaretten başka bir şey değildir, cenneti istemek değil ona layık olmaya çalışmak gerekir.
Cennet, insanın kendi düşüncesiyle ulaşamayacağı ve kendi sınırlarıyla algılamayacağı sonsuzluktadır.
Dünyadaki küçücük geçici keyifler için ahiretteki sonsuz cenneti tercih etmek, ahmaklıktır.
Yapılan her işin terazisinin tutulduğu bir yaşamda, cennete ulaşmak her an terazide kalmaya çalışmak demektir.
Cennete iman eden, cennet nimetlerine kavuşmak amacıyla değil, layık olmak amacıyla çabalar.
Cennet, birçok insanın hayal edemediği nimetlere sahip bu nedenle de kendini günaha batmış olarak ona layık görmediği bir yerdir.
Cennete ulaşmak için yapılması gereken ilk şey umutlu olmaktır, çünkü insanı günahlara sevk eden umutsuzluğudur.
Tövbe etmek, yaptığı hatalardan af dilemek bir kulun en güzel halidir, işte cennetin yoluna ulaşmak da tövbeleri çoğaltmakla mümkündür.
Bazı kimseleri cennetten uzaklaştıran en kötü düşünceler ümitsizlikle gelen isyan halidir.
Cennet, Allah’ındır. Ve kimi cennetine koyacağını yalnızca Allah bilir.
Pinterest Sayfa Linkimiz: https://tr.pinterest.com/pin/591308626102297540
12
Harika4
Beğendim0
Komik1
Eh İşte0
Kötü0
Çok Kötü